İlişkilerde Stockholm Sendromu
Her insan, normal olaylar karşısında kendisi için iyi ve kötüyü ayırt edebilme ayrımını belli bir yaştan sonra öğrenmeye ve
hayata hazırlanmaya başlar. Bu yeti; hayatı boyunca kendisine iyi gelecek şeyleri seçebilmek, kabul edebilmek ve kötü şeyleri ise başından savabilmesini sağlayarak yine kendisinin hem maddi hem manevi bütünlüğünü korumak demektir. Dolayısı ile her akıl sahibi insanın, belli yaştan sonra sahip olması beklenen; ayırt etme gücü- temyiz gücü olarak da adlandırılan doğal bir kazanımdır. Bu yeti olan temyiz gücüne sahip olanlar ise; akıllı, aklıselim, doğru davranan, anlamlarına gelen mümeyyiz kelimesi ile ifade edilir. Ki bu güce sahip olmayan insanların hukuk sistemine göre kendisine ait resmi işlemleri için vasi tayin edilir.
İnsan her ne kadar, iyiyi kötüden ayırt edebilen temyiz gücüne sahip olsa da bazen öyle durumlar içerisine girer ki aklı kendisine oyun oynadığı için iyi kötü fark edemez. ilişkilerde Stockholm Sendromu denilen olgu içerisine düşer.
Stockholm Sendromu Nedir?
Bu sendrom halihazırda bulunan ve istekle oluşmuş bir hastalık bir karar gibi değil, yaşanılan durumlar neticesinde gelişen bir nevi psikolojik konudur. Kendisine zarar veren ya da vermeye meyil eden şahsa karşı empati kurmak şeklinde açıklanabilir. Bu empati boyutu öyle büyüktür ki kişi; kendisine zarar verme ihtimali güden bu şahsın kötü niyetini görmek yerine, zarar vermemesinden ötürü ona minnet duyarak, bir nevi duygusal anlamda hisler büyütmek noktasına kadar ulaşır.
Geçmekte olan tanım, her ne kadar akla uygun gelmiyor olsa da maalesef ki günümüzde de bu sendromu yaşayan çok fazla insan bulunur. Sanki yok daha neler insan zarar veren birine neden ilgi duysun ki, dediğiniz duyulur gibi. Öyle ise günümüze dair ilişkilerde Stockholm Sendromu örnekleri, buyurun gelsin.
İlişkilerde Stockholm Sendromu Örnekleri
Çeşitli ilişkilerde Stockholm Sendromu örnekleri:
- Her insan mutlu olmak adına biri ile gönül bağı kurabilir. Ancak bu durum bazen öyle saçma hal alır ki karşısındaki insan onu duygusal, psikolojik olarak sürekli ezer ve manipüle ederek üste çıkar. Ancak kişi bunu fark edemez ve ona ihtiyacı olduğunu hatta bağımlı olduğunu düşünerek rızası ile bu toksik durum kendisine zarar vererek devam eder.
- Cinsel anlamda zarara uğramış kadınlar, genelde korkudan dolayı susmayı seçerler ve kendisinin susması ile hayatta olduklarını düşünerek yani bir nevi öldürülmemiş olmanın minneti ile bu duruma son veremezler. Eğer yakın çevreden geliyor ise de bu iğrenç durumda haliyle devam edebilir.
- Patronun, çalışma arkadaşlarının vs. manipüle edişi durumunu, onların yaptıklarının iş için ve olması gerektiğini yani normal olduğunu düşünerek sindirilmesi
- Arkadaş çevresindeki sizi küçük düşüren insana iyi niyetle bakmak.
442 gösterim, 1 gün