Homoseksüel Nedir
Homoseksüel (eşcinsellik) şu ana kadar bilimsel açıdan kanıtlanmış olmasa da, oluşumunda hem bedensel hem de ruhsal
faktörlerin önemli olduğu saptanmıştır. Homoseksüelliğin oluşumunda 3 ana tez bulunmaktadır.
- Bunlardan birincisi; Her insanın belli bir cinsel yönelimle dünyaya geldiğine inanılmaktadır.
- İkinci gruptaki görüşler ise, Bireyin çocukluk ve gençlik yıllarında kendi sosyal çevresinden etkilendiği ve bundan ötürü cinsel eğilimlerinde değişiklik arayışına girdiği düşünülmektedir.
- Üçüncü gruptaki görüşte ise, yan faktörlerin varlığına inanılmaktadır. Yan faktörlerden kastedilen insanda doğuştan var olan genlerin sosyal çevre tarafından desteklenerek güçlendirilmesi gerekmektedir. Eşcinsel gelişimi de bu şekilde ortaya çıkmaktadır.
Aslında burada sorulması gereken sorunun, eşcinselliğe neden bir yönelim içerisinde olunduğu, bu gereksinimin neden kaynaklandığının altında yatan gerekçeler olduğudur. Böyle bir eğilimin psikolojik korkulardan ve gerekçelerden kaynaklanabileceği gerçeğinin unutulmaması gerekmektedir.
Homoseksüelliğin Kaynakları
Homoseksüelliğin genetik sebeplere dayandığı ve benzer şekildeki gay/lezbiyen geni oluşumu tezindeki dayanaklar asılsızdır. Çünkü hiçbir tıbbi kaynakta böyle bir genin olduğuna dair herhangi kanıta rastlanamamıştır. 1993 yılında Amerikalı araştırmacı Dean Hamer eşcinsel geninin X kromozounda varlığını gösteren bir çalışma yapmışsa da kısa zamanda bu tez çürütülmüştür. Dolayısıyla homoseksüellik doğuştan gelen herhangi bir biyolojik olgu değildir. Biyolojik normlarla açıklanması mümkün değildir.
Belirli bir yetiştirilme tarzı, anne babanın boşanmış ya da ölmüş olması ve diğer belirleyici unsurların eşcinsel insanların çocukluk yıllarındaki yaşanmış tecrübeleri, heteroseksüel olan insanlardan farklı değildir. Buradan hareketle, homoseksüel insanların çocukluk döneminde yaşadıkları, anne babanın ölü veya ayrı oluşu, bazı travmalar gibi sebepler kesinlikle etkileyici unsur kabul edilemez. Eşcinselliğin bireyde karşı cinse karşı kendisini ifade edememesi, reddedilme gibi korkulardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Ankara escort
Homoseksüel Bireylerin Aileleri Nasıl Davranmalı?
Anne babalar, oğullarının ya da kızlarının eşcinsel yönelimlerinde, hatayı, kusuru kendilerinde aramaktadırlar. Ben neyi yanlış yaptım? , Anne baba olarak başarısız mıyım? , Acaba onun bağlanmasına mı sebep oldum? Gibi bir sürü sorular sormaktadırlar. Unutulmamalıdır ki, yetiştirilmenin cinsel eğilim üzerinde çok fazla etkisi yoktur. Homoseksüel bireyler barındıran ailelere bir takım tavsiyeler önerilebilir. Öncelik oğlunuz veya kızınız eşcinsel bir eğilim içerisindeyse önce onu anlama çalışmak gerekir. Böyle bir eğilimin sebeplerinin bulunup ortadan kaldırılması için uzmandan yardım almak en güzel çözümdür. Karşılıklı olarak tarafların birbirini suçlaması aile içerisinde kopukluğa neden olacağından, suçlamak yerine anlamaya çalışmak ve çözmeye çalışmak en güzel yaklaşım olacaktır.
Homoseksüellik ve Toplum
Toplumlar yaşadıkları kültürleri doğru ve yaşanılır kabul ettiğinden homoseksüelliğin baskın kültürden olmadığı toplumlarda reddedilir. Doğal dengenin ve yaşam standardının devamı açısından sağlıklı ve doğru bir eğilim şekli değildir. Hatta altında yatan sebeplerin araştırılıp tedavi edilmesi gereken bir durumdur. İnsanlığın başlangıcından bu yana neslin devamının ağlanması kadın ve erkeğin birlikteliğinden olduğu göz önüne alındığında, sağlıklı ve doğal eğilime doğru gençlerin yönlendirilmesi gerekmektedir.
567 gösterim, 2 gün
İletişim