Adım Mahmut 2 yıldır evliyim. Eşimi çok seviyorum. Severek evlendik. Henüz çocuğumuz yok. Ancak birkaç yıl içinde yapmayı düşünüyorum. Benim evlilik sürecim biraz uzun ve karışıktı. İşte bunları sizlerle tek tek paylaşmak istiyorum. Eşimin adı Pelin. Onla yaklaşık olarak 4 sene önce tanıştık. Aynı iş yerinde çalışıyorduk. İşler kısa süre içinde ilerledi. Ancak maddi imkansızlıklardan dolayı hemen evlenmemeye karar verdik. Bir taraftan ilişkimiz devam ediyordu bir taraftan da tabi ki para biriktiriyordu. Şimdiki karımın bir kız kardeşi var. Onun adı ise Pınar. Escort Ankara
Hemen size biraz Pınar’dan bahsedeyim. 18 yaşında bir genç kız ve üniversiteye hazırlanıyor. Aynı zamanda ablasından farklı olarak türbanlı. Çok inançlı, kendi halinde bir kız. Zaman zaman bizimle takılırdı. Özellikle yemek yemeğe veya pikniğe giderken her zaman onu da götürürdük. Zaten bu durum ailesinin bir tercihiydi. Pelin ile sürekli baş başa kalırsak aramızda bir şeyler yaşanır diye onu da bizimle yolluyorlardı. Ancak ben bunu hiçbir şekilde sorun etmedim. Zaten kız kendi halinde takılıyordu.
Piknikte Pınar’ın Tavırları Çok Garipti
Sevgililik döneminde yine havanın güzel olduğu bir hafta sonu ben, Pelin ve Pınar pikniğe gitmeye karar verdik. Tüm hazırlıkları yapmıştık elbette. Mangal yakacaktık. Elbette ben içki içiyordum. Pelin de öyleydi. Ancak Pınar inançlı bir kız olduğundan o taraklarda bezi yoktu. Onun için ise kola almıştım. İstanbul’un biraz dışına çıkarak Silivri taraflarına gittik. Şortumu filan da almıştım ben yüzmek için. Pınar ise yüzmeyecekti. Gider gitmez hemen mangalı yaktık. Etler de mis gibi olmuştu. Hava ısınınca Pelin ile beraber denize girdik. Ben o gün slip mayo giymiştim. Bir saat kadar yüzdük ve çıktıktan sonra bira içmek için Pınar’ın yanına geldim. Pelin ise halen denizdeydi.
Pınar o gün çok garip davranıyordu. Ona doğru yaklaşırken gözünün slip mayomda olduğunu gördüm. Ancak bunu pek üstelemedim. Neticede sahilde, denize girerken böyle şeyler olabilirdi. Çok normaldi yani. İnsan oğlunun gözü bir yere kayabilir. Oturdum ve biramı açtım. Sen neden girmiyorsun denize dedim? Yok ya, ben sevmiyorum enişte diye yanıt verdi. Güneş gözlüğümü taktıktan sonra serdiğim havlunun üzerine uzandım ve güneşlenmeye başladım. Sanki o da beni izliyordu. Birden dönünce bana baktığını gördüm. Aynı zamanda dudaklarını ısırıyordu. Tövbe tövbe dedim kendi kendime, sanırım hava sıcak olduğu için böyle davranıyordu. Ancak dediğim gibi o gün çok garip tavırları vardı. Belki de ben yanlış anlamıştım. Üstüne düşmedim fazla. Çok eğlendik ve onları evlerine bıraktım.
Pınar’dan Gelen Garip Mesaj
Eve gittikten sonra telefonuma bir mesaj geldi. Elbette Pınar’ın telefonu bende ve benim de onda vardı. Ancak içerik çok garipti. Sadece dondurma yalayan bir emoji mevcuttu. Bunun ne demek olduğunu tam olarak anlamadım. Ben halen çok iyi niyetli bir şekilde düşünmeye devam ediyordum. Sanırım dondurmacıya gitmek istiyordu. Elbette daha farklı bir amacının olduğu da aklıma gelmiyor değildi. Fakat bunu ona kesinlikle konduramıyordum. Tesettürlü bir hatundu ve bugüne kadar da hiçbir şekilde erkek arkadaşı olmamıştı. Kendi halindeydi. Bundan dolayı ben de soru işareti emojisi ile ona karşılık verdim. Yani ne demek istediğini anlamadığım için böyle bir mesaj yolladım hemen. Aramayı düşünmüyordum onu. O ise dilini çıkarmış bir emoji ile karşılık verdi. Yine şaşırdım ve görmezden gelmeye devam ettim. Kızının amacı kesinlikle başkaydı. Ancak ben ablasını çok seviyordum ve onunla evlenmek üzereydim. Escort Ankara
Onunla Evde Tek Kaldık
Birkaç gün sonra sevgilimi görmek için evlerine habersiz bir şekilde gitme kararı aldım. Kapıyı çaldığım zaman Pınar açtı ve başında türbanı yoktu. Onu ilk defa böyle görmüştüm. Ablan nerede dedim? Annemle pazara gittiler diye yanıt verdi. Tamam ben sonra gelirim dediğim sırada, gel enişte biraz laflarız diye kolumdan tutarak içeriye çekti. İlk defa onun bana temas etmesi gibi bir durum söz konusu olmuştu. Pazar onlara uzak sayılırdı. Zaten sürekli annesi ile giderdi. Bu defa Pınar gitmemişti.
İçeriye girdiğim zaman Pınar acaba başını kapatır mı diye düşündüm ancak o tam tersini yaptı ve daha da açılmaya başladı. Ben içeride otururken mutfağa giderek oradan seslendi; enişte çay getiriyorum dedi. Getir bakalım içeriz diye yanıt verdim. Biraz sonra geldiğinde gömleğinin ilk üç düğmesinin açık olduğunu gördüm. Memeleri gerçekten de çok büyüktü. Hatta Pelin’in memeleri onunkinin yanında portakal gibi kalıyordu. Tepsiyi uzatırken o büyük, dolgun ve dik olan memelerini neredeyse ağzımın içine sokacaktı. O kadar büyüktü ki memeleri gömleğinin düğmeleri patlamak üzereydi. İşte o sırada ilk defa ona karşı içimde bir şeyler yanmaya başladı. Daha önce hem plajda hem de yolladığı mesajlardan sonra böyle bir durum yoktu. Ancak vücudunun bir uzvunun görünmesi beni heyecanlandırdı. Fakat benim bir niyetim yoktu. Sadece her sağlıklı erkek gibi hislerim uyanmıştı.
Çayımı içerken sevgilimi aradım ve eve geldiğimi söyledim. Pelin ise pazarda işlerinin biraz uzadığını ancak yarım saate kadar geleceğini ifade etti. Tamam aşkım bekliyorum diye yanıt verdim. Pınar ise karşımda oturmuş ve çayını yudumluyordu. Yarım saat sonra zaten sevgilim gelecekti. Endişelenmeme gerek yoktu. Ancak bir gerginlik havası da vardı.
Boynunu Ovdurmak İçin Hamle Yaptı
Pınar bir escort Ankara moduna girmeye başlamıştı ve az sonra dilinden; enişte boynumu biraz ovabilir misin cümlesi döküldü. Bu nasıl bir teklifti, ne alakaydı durup dururken diye düşündüm. Pınar sen ne demek istiyorsun diye sordum. Rüzgarda kaldığım için boynum tutulmuş, biraz masaj yapsan ne olacak, sen yabancı mısın, artık bir aile olduk sayılır dedi. Çare yok onun dediğini gerçekleştirecektim.
Peki, gel o zaman dedim. Ne yaptı biliyor musunuz? Gelip direkt önüme oturdu ellerini de ayaklarımın üzerine koyarak, gömleğini biraz aşağıya indirdi. Tabi ki arkadan sırtının yarısını çıplak bir şekilde görüyordum. Sütyen yoktu zaten. Kız işini biliyordu ancak ben halen direniyordum. Daha ne kadar böyle olacak hiçbir fikrim gerçekten yoktu. Ben ise masum bir biçimde boynunu ovmaya başladım. Elleriyle saçlarını kaldırdı ve alt kısmını da ov enişte dedi. Yanıt vermedim ancak dediğini yapmaya devam ettim. Sikim kesinlikle kalkmıştı. Hem de öyle böyle değil, taş gibi olmuştu. Aklımdan birçok şey geçiyordu. Pınar gibi bir kızın nasıl bu şekilde davrandığını anlamamıştım. Ancak kadın milleti işte dedim kendi kendime. Biraz daha ovduktan sonra tamam Pınar dedim, bu kadar yeter.
Çıplak Memeleriyle Yüzüme Doğru Döndü ve Olanlar Oldu
Elbette Pınar bundan çok memnun olmamıştı. Zaten ses tonundan da anlamıştım. Bana; tamam sen bilirsin enişte dedi. Ayağa kalktı. Henüz bana doğru dönmemişti. Birazdan üstünü giyer ve bu olay biter diye düşünmüştüm. Ancak o tam tersini yaptı. Aniden bana döndü ve üzerinde halen bir şey yoktu. Büyük, dik, sert, sarkmamış, taze ve körpe memeleriyle karşı karşıya kalmıştım. Sevgilimin gelmesine de çok az bir zaman kalmıştı. Hem onu istiyor hem de acaba ne yapsam diye kendi kendime soruyordum. Güzelliği kesinlikle dillere destandı.
Azgın bir escort Ankara kadını gibiydi. Artık şehveti tavan yapmıştı. Büyük memelerine bakıyordum. O ise elimi yavaş yavaş tuttu, korkma enişte ne olur dedi, artık benim kayışım kopmuştu. Kendimi ona bırakmıştım. Evet bunun çok ama çok yanlış bir şey olduğunu biliyordum. Fakat bir kere olan olmuştu. Beni çok zorlamıştı. Mesajlar, dudak yalamalar, sikime bakmalar ve boynunu ovdurmalar derken olay buraya kadar gelmişti
Tutmuş olduğu elimi yavaş yavaş memelerine götürdü. Öncelikle sağ memesini sıktırdı, nasıl enişte? Güzel mi? Ablamınkinden daha büyük değil mi dedi. Ben robot kesilmiştim ve ağzımdan hiçbir şey dökülmüyordu. Hem yaşanan şeyin şok edici etkisi hem de onun büyük memeleri aklımı başından almıştı. Pelin ile daha önce beraber olmuştuk. Elbette onun kızlığını ben bozmuştum. Fakat memeleri bu kadar büyük değildi. Hatta küçük olarak onları tanımlasam daha mantıklı olurdu. Pınar ise tam tersi özelliklere sahip bir kızdı.
Ona karşılık verdim ve diğer elimi de olaya dahil ederek iki memesini sıkmaya başladım. Çok sert ve iriydi. Onun ise gözleri zevkten kaymaya başlamıştı. Hemen kucağıma aldım onu ve daha yakın olmasını istedim. Gerçekten çok azgın bir hatundu. Memelerini ellerken öpüşmeye başladık. Harika bir şekilde öpüşüyordu. Diliyordu neredeyse. Acaba nereden öğrenmişti böyle yapmayı diye düşünmedim de değil. Üzeri tamamen çıplak olmasına rağmen altı öyle değildi.
Ben hemen onun altını da soydum. Çok belliydi kız olduğu ve daha önce seks yapmamıştı. Tabi ki onu bozacak değildim. Hem Pelin’in kardeşiydi hem de kızın hayatını mahvetmek istemiyordum. Ancak onu mutlu ederek doyurmak için elimden geleni yapacaktım. Soyduktan sonra bacaklarını iki yana ayırdım. Hafiften kıllıydı. Sıcak ve dardı. Daha önce ne yarrak ne de dil görmüştü. Zaten sordum da, kız mısın diye? Evet ama boz dedi, hayır diyerek bunu yapmayacağımı söyledim. En azından şu an zamanı değildi. Sadece amının tadını köküne kadar almak için dilimi çok şehvetli ve profesyonel bir biçimde kullanmaya başladım. Bacaklarını boynuma dolamıştım. Amı tam yüzüme yapışmıştı. Hem diliyor hem de yalıyordum. Özellikle klitorisinin üzerindeyken kendinden geçiyordu. Ne olursun sik enişte diye yalvarıyordu. Pelin ve annesinin gelmesine çok az bir zaman kalmıştı. Ben kalktım ve ağzını açtım. Sikimi soktuktan sonra hayvan gibi yalatmaya başladım. Daha önce bunu yapmadığı için biraz acemiydi. Zaten o şapşal halleri beni benden almıştı. Çok aşırı derecede şehvetli bir kızdı. Fakat deneyim sahibi olması gerekiyordu.
Tabi ki sikimi yalarken amıyla oynuyordu. Yani bir taraftan kendisini de tatmin ediyordu. Niyetim hemen yüzüne boşalmaktı. Dediğim gibi yaptım ve çok şaşırdı. Yüzü gözü döl içinde kalmıştı. Parmağımla bir parçasını aldım ve ağzına sokarak, ye dedim. Bundan hoşlanmıştı. Hadi sen git temizlen diye ekledim. Üstümü başımı düzelttim, elimi yüzümü yıkadım ve salona geçerek televizyonu açtım. Pınar ise odasına geçmişti. Zaten 5 dakika sona bizimkiler gelince hiçbir şey çakmadılar. O gün bugündür aklımdan çıkmayan Pınar, kesinlikle sikmeden seviştiğim en güzel hatunların arasında çok özel bir yere sahipti. Özellikle şehvetinin hiçbir sınırı ve limiti söz konusu değildi.
